Psikolojik problemleri olsun ya da olmasın, birçok insan psikologluk mesleğinin ne olduğu,
psikologların ne iş yaptığı, nasıl psikolog olunduğu konularını merak etmektedir. Birçok
insan psikoloğun kim olduğunu kendi düşüncelerine göre tanımlar.
Kimileri, psikoloğun kişilerin
kişiliklerini çözen, medyum gibi tek bakışta nasıl bir insan olduklarını anlayan, kişiliklerindeki
bozuklukları ilaçlar yardımıyla ya da telkinler kullanarak tedavi eden uzmanlar olarak düşünürler.
Kimileri için ise psikolog, kimseye anlatılmas mümkün olmayan sırların anlatılabileceği, onları her
ne olursa olsun ne anlatılırsa anlatılsın onaylayacak, öğütler verecek bir dert ortağı, sohbet
arkadaşıdır.
Hatta birçok insan bu bakış açısıyla, psikolog desteği almak yerine “derdimi arkadaşımla
da konuşur, paylaşırım ne farkı var?” diye düşünür, sorunları için uzman desteği aramaya yanaşmazlar.
Bu kafa karışıklıkları aslında oldukça normaldir.Psikoloji, tarihsel açıdan yüzlerce yıllık bir bilimsel temele dayanmaktadır.
Ancak ülkemizde ne yazık ki yeni yeni gelişmektedir. gelişmeler halen daha çok yavaş ilerlemektedir. Psikoloji bir bilim
olarak insanlara tanıtılmamaktadır.
Psikologluk mesleğinin ne olduğu, psikoloji biliminin neleri araştırdığı, alandaki yeni
gelişmeler ve insanın ruh dünyasına dair yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar hakkında insanlar
bilinçlendirilmemektedir. Bu nedenle insanların kendilerine yabancı olan bu bilim dalına karşı kafa karışıklığı yaşamaları
ve tereddüt etmeleri normaldir. Bu maleyi yazmamdaki amaç da, insanların kafa karışıklığını bir ölçüde giderebilmek ve
psikoloğun ne olup, ne olmadığını, insanlara problemlerinin çözmelerinde nasıl destek verdiği konularında bilgilendirmektir.